Parmaklıklardan aşağı baktıkları zaman denizde bir koy, koyun hemen kıyısında da küçük bir mağara görünüyordu. Maya o mağarada yaşayan balıkları, yengeçleri, deniz böceklerini düşündü. Ne güzel bir evleri vardı. İstedikleri zaman yüzebiliyorlardı.
“Burada hangi balıklar yaşıyor?”
Dedesi gülerek,
“Sen bu sorularının cevaplarını köyde tanışacağın arkadaşlarından öğrenirsin. Burada herkes balıkçılık yapar. Çocuklar da büyüklerle beraber balık tutmaya giderler. Belki sende gidersin. Oltanın ucuna takılan balıklardan kendin öğrenirsin.”
“Sahi mi dede, balık tutmaya gidebilir miyim?”
“Balık zamanı gelince herkes gidiyor. Baban da gider, sen de. Teknelere birçok tayfa lazım oluyor. Başka şehirlerden bile gelenler var. Size de bir tekne buluruz, biz de taze balık yeriz.”
“Balık zamanı ne zaman?”
“Sabırlı ol. Beklemelisin.”
Boğazın karşı kıyısına baktılar. Orada da bir deniz feneri vardı. İki kıyıda karşı karşıya duran deniz fenerleri.
“Dede, deniz fenerleri ne işe yarar?”
“Bunu kime soralım biliyor musun? İşte şurada duran fenerin görevlisine. Bize en iyi o açıklar.”
devam edecek…. 2016
Son Yorumlar