Category: Yaşam
Ne oluyor bu gençlere?
Ne oluyor bu gençlere?
Bahçe kapımız arka sokağa açılıyor. Kilitli, demir çerçeveli, gövdesi ahşap bir kapı. Dün öğleden sonra ortaokul öğrencisi yaşlarında üç erkek çocuk sırf bizim bahçemiz içinden geçerek kestirmeden kendi mahallelerine yürüyebilmek için (normal yolu kullansalar en fazla dört ya da beş dakika daha fazla yürümeleri gerekiyor) tekmelemek suretiyle kırarak, kırdıkları kapıyı da fırlatıp atarak geçiş sağlamışlar. Gürültüleri duyup bahçeye çıktığımda yaptıkları işten çok eğlendikleri o kadar belli oluyordu ki kahkahalar atarak, aheste adımlarla uzaklaşıyorlardı. Bu arada evin bahçe kapısı çocuk parkınin tam bitişiğinde. Parkta oynayan ve olayı anbean izleyen küçük çocuklar gözlerinde ve yüzlerindeki korku ifadesiyle bana sesleniyorlar durumu anlatmaya çalışıyorlardı. Bu arada parkta pek çok yetişkin oturuyor adeta sinema izler gibi beni ve çocukları izliyor az önceki olay hiç yaşanmamış gibi sakin sakin oturmaya devam ediyordu. Hatta beni görünce hemen hemen hepsi başka yöne bakmaya başladı. Üzerime bir hırka giyip tekmeci çocukların peşine koştum. O kadar rahatlardı ki, güle oynaya yürüyorlardı. Bu arada bir tanesi yol üzerindeki bir bahçeye dalarak meyve ağacına tırmandı. Sonra sohbet ede ede bakkala doğru gittiler. Ben de bakkalda onları yakaladım. Tabi ki hiç bir suçlamayı kabul etmediler.
Bayram Çocukları
Bayram çocukları geldi bugün kapımıza. Ellerindeki poşetlerin içi şeker, çikolata ve para dolu olan. Öyle güzel kutladılar ki bayramımızı. Gönlümüzden kopacak harçlıkların heyecanı sarmıştı o güzel suratlarını. Kimileri maskeliydi kimileri maskesiz. Maskesiz olanların dişleri görünüyordu gülerken. Kah tamam kah eksik. Bazıları çarpık. Bir süre baktım yüzlerine. Onlar da bana. Bayram harçlığı peşinde hayatını kaybeden çocuklar geldi aklıma. Sıkı sıkı tembihledim benimkilere. “Sakın kimsenin elini öpmeyin. Virüs var. Sakın kimsenin evine girmeyin. Gel size şurada burada şeker vereceğiz diyen hiç kimsenin peşine takılıp gitmeyin.” çocuklar bakakaldılar torbalarının içine bırakılan harçlıkları bile fark edemeyerek. Bayram sevincimizi gölgeleyen bu olaylar bir an önce bitsin artık. Bitsin ki bayramlarımızı bayram gibi kutlayalım
Hıdrellez ritüelleri
Hıdrellez bildiğiniz gibi her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanıyor. Dini bir ritüel olmayıp aslında kışın bitmesi baharın gelişi kutlamasıdır. Unesco 2010 yılından sonra bu ritüeller ile ilgili araştırmalara başlamıştır.
Yaygın bir Anadolu geleneği olan hıdrellez İlyas ile Hızır’ın karadan ve sudan gelerek kavuşması ve darda kalanlara ihtiyacı olanlara dilekleri olanlara yardım etmeleri geleneği olarak da adlandırılır. Ve bizler bu kavuşma içinde yüksek bir enerjiyle dilekler dileriz. Ritüeller yaparız. Dileklerimizi genellikle gül ağacı veya fidelerinin üzerine asarız. Gül, frekansı en yüksek bitkilerden biri olduğu için dileklerin gül ağacıyla ilişkilendirilmesinin sebebi budur. 5 sayısı frekans olarak iletişimi temsil ettiğinden dilek dilemek için 5 sayısının da farklı bir anlamı bulunmakta olduğu dile getiriliyor. (5 Mayıs gecesi)
Son Yorumlar