Hem yurtdışı olsun, hem yakın mesafe hem de kısa süreli bir tatil olsun diyenlerdenseniz hemen yanı başımızda komşumuz Yunanistan’ın sınırımıza yakın bölgeleri biçilmiş kaftan. Bizim için durum tam da böyle olduğundan haftasonu tatilimize Cuma gününü de ekleyerek üç günlük bir tatil planladık. Neredeyse herkesin gittiği ama benim bir türlü fırsat yaratamadığım Dedeağaç, İskeçe, Gümülcüne ve Kavala’yı gezmek üzere gezgin kadınlar grubumuz ve grup üyelerinden birinin eşi ile birlikte beş kişi düştük yollara.
Gezimizi kendi aracımız ile gerçekleştirdik. Araç için yeşil sigorta, şengen (Schengen) vizeler (yeşil pasaportlara vizesiz), araç kullanacaklar için yenilenmiş ehliyetler hazır; Perşembeyi Cumaya bağlayan gece sabaha karşı 04.00 sularında ortak buluşma noktamız Mecidiyeköy’den hareket ettik.
Saat 08.00 de İpsala Sınır Kapısından tüm işlemlerimizi ve Dutyfree gezimizi de tamamlamış olarak Yunanistan’a giriş yaptık.
Sınır bölgesinde seyahat edenlerin dinlenmeleri için düzenlenmiş bir alanda aracımızı park edip bagajımızdaki atıştırmalıklarımızın bulunduğu beslenme sepetimizi :) açtık. Termoslarımızdaki çaylarla birlikte tatlı bir serinlikle bize hoş geldin diyen Yunanistan’da kara bir sokak köpeğiyle birlikte keyifli bir kahvaltı yaptık. Molayı kısa kesip tekrar yola koyulduk. Yaklaşık yarım saat sonra Dedeağaç’da olacağız.
İlk gece konaklayacağımız Dedeağaç sabah saatlerinde oldukça sakin, yüzünü saklandığı bulutların arasından ara ara gösteren güneşine eşlik eden hafif esintili rüzgârıyla sevimli, temiz, düzenli bir sahil şehri. İlk olarak otelimizi buluyoruz, şanslıyız ki odalarda bir gün önceden kalan yok. Eşyalarımızı yerleştirirken bir detayı hepimiz fark ediyoruz. Odamızın perdelerinin bir kanadı kırmızı bir kanadı beyaz. Yerleşme işimiz bitince ilk işimiz doğruca sahile kahve içmeye gitmek oluyor.
Son Yorumlar