Bu yazıyı bilgisayarımı kurcalarken tesadüfen buldum. Yazdığımı hatırlıyorum ancak zamanını kestiremedim. Yedi sekiz yıl önce olmalı. Eski hırka cebinde para bulmuş gibi sevindim.
Telefon Sapığı
Şu evren hakikaten bizi dinliyor galiba. Buna bir kez daha inandım. Geçen akşam bir kaç eski kız arkadaş toplanmışız çay içiyoruz. Laf döndü dolaştı ilk gençlik yıllarımıza geldi. O zamanki başımızdan geçen ilginç ve iz bırakan olayları konuşurken birden kendimizi telefon sapıklarımızı konuşurken buluverdik. İşte, senin sapık ne yapıyordu, benim sapık ne diyordu derken gülüştük, eğleştik ve artık böyle şeylerin olmadığına şükrettik. Gerçi artık daha farklı sapıklar var ama neyse… Sapık konusu kapandı gitti.
Derken, bu sabah sanırım “kulağı delik evren” sayesinde yıllar sonra bir telefon sapığı benim değil ama annemin telefonunu aradı. Tabi telefonu açana kadar sapık olduğunu bilmiyordum. Hatta annem bu aralar ciddi rahatsız, ani hareketler yapamıyor telefonu, uzanıp kolunu incitmesin diye evin koridorunu 100 metreci edasıyla koşarak ben açtım. Numara özel numaraydı. Reklam zannettim. Reklam için arayanlara okkalı fırçalar attığım için yine derin nefes aldım, hazırlandım ve dinlemeye başladım.
O da ne? Adamcağızın biri fısır fısır bir şeyler anlatıyor. Malum şeyler. Detaya gerek yok. Anladım ki. Sapık…
Adamın söyledikleriyle ilgilenmiyorum ancak o anda beynimi meşgul eden şey, evrene yollanan mesajların ne kadarının duyulduğu. Gerçi büyüklerimiz ağzınızdan çıkan lafa dikkat edin, eşref saati, eşek saati var derlerdi buna ama yeni trend ya da bazı uzmanların açıkladığı gibi evrene mesaj yollamak böyle bir şey miydi? Telefon sapıklarının artık olmadığından bahsettik, kendilerini çok andık ama anlamadığım bir şey konunun içinde annem yokken neden sapık onu aradı?
Demek ki bu evren meselesini ciddiye almamız gerekiyor. Doğayla, yaradılışla, evrenle aramızı sıcak tutmamız gerekiyor. Konuşmalarımıza, dualarımıza, düşüncelerimize dikkat etmek lazım. Ben böyle düşünüyorum. Zaten uzun zamandır uyguladığım bir yöntem. Çok faydasını da görüyorum. Tavsiye de ederim.
Sapığa gelince, ben bunları düşünüp beynimi yorarken o adamcağız hastalıklı duygularını tatmine uğraşıyordu, ancak ben de boş durmadım. Uzun zamandır sapık görmemiş biri olarak içimde ne kadar birikmiş fena söz varsa karşımdakine aktardım. Telefonu kapatmak zorunda kaldı.
Herkese bol olumlu düşünceler, mutlu zamanlar, evrene yollanacak güzel mesajlar dilerim.
Oya ENGİN/02 Haziran 2021, İstanbul
Son Yorumlar