(Sigara içenlerin okuması umuduyla yazılmıştır.)
Her içen için söyleyemeyeceğim ama bazıları için sigara genç yaşlarda büyümenin ispatı, bazıları için sosyalleşme aracı, kimilerinin dert ortağı, sevdası, en yakın arkadaşı, kimilerinin vazgeçilmezi. Millet olarak üzüntü veya mutlu zamanlarımızda yaktığımız alev ateş bir şey..
Alevi, ateşi önce kullananı daha sonra ise kullananın çevresindekileri yakıp geçiyor…
Yeni yetişen gençler ve özellikle kadınlar sokaklarda sigara içerek topluma özgürlük ve yetişkinlik mesajları vermeye çalışıyorlar. En azından bir zamanlar öyleydi.
Sigara onlar için bir başkaldırı, isyan ve özgürlük simgesi oluveriyor. İyi de sigaranın bir illet olduğu gerçeği, yarattığı tahribatlar ne olacak? Tamam başkaldıralım, büyüdüğümüzü ispat edelim, özgürlüğümüzü de ilan edelim.
Ama ya sonrası ne olacak?
Sigara içmeye devam ettikçe başımaza neler gelecek?
Uzun süre sigara kullanılması neticesi muhtemelen KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) olacaksınız..
Ve bu hastalığa yakalandıktan sonra olabileceklerin genel bir özetini geçmek isterim.
Önce bedeni küçük küçük, kesik öksürükler sarsacak. Sonra sigara içen kişi sabah uyanır uyanmaz öksürük nöbetleri ile güne merhaba diyecek. Ev halkı onun uyandığını öksürüğünden anlayacak. Sık sık soğuk algınlığı yaşayacak, önce kısa zamanda iyileşirken bu iyileşme süreleri zamanla uzayacak hatta bazen bir aydan daha uzun sürecek. Hatta eski hastalık iyileşmeden yenisi arkadan yetişeceği için bir süre sonra devamlı hasta olunacak.
Yürürken çabuk yorulmalar başlayacak, koşma ve yüzme gibi eylemler anılarınızın en mutena köşesinde yerini alacak. Erkekseniz evinizde bir çivi daha çakamayacak, eğilip bir kabloyu dahi düzeltemeyecek, bir eşyanın ucundan tutup yerini bile değiştiremeyeceksiniz.
Kadınsanız alışveriş poşetlerini taşıyamayacak, rahat nefes alamadığınız için yemeğinizin soğanını bile kavuramayacak duruma gelebileceksiniz. Cildiniz parlaklığını, canlılığını kaybedecek, kırışacak, betiniz benziniz solacak..
Daha sonra sürekli doktor ve tedavi sürecinde olacağınız için eğer ekonomik durumunuz da yeterli değilse bütçenizde ciddi açıklar vermeye başlayacaksınız. Bir süre sonra en yakınınızdaki markete dahi eğer kullanabilirseniz özel aracınız veya taksi ile gitmek zorunda kalacaksınız. Zaten çok yorulduğunuz için bir süre sonra dışarı çıkmak istemeyecek, hayata karışmaktan vazgeçecek ve eve mahkum adeta açık cezaevinde yaşar gibi bir hayat sürmeye başlayacaksınız. Bu arada çalışma ve özel hayat tamamen bitmiş olacak. Yani, merhaba asosyallik, yanlızlık ve peşinden depresyon.
Bu arada bedeninizin sağına soluna organlarınızı destekleyecek bir takım aletler, kablolar eklenecek. Önce oksijen tüpü ve hortumu, daha sonra buhar makinesi, yapay oksijen üreten makine, en son olarak bipap denen kullanımı sıkıntılı bir alet. Etajerinizin üzeri bir sürü ilaç kutularıyla dolacak bir bardak suyunuzu koyacak yer bile bulumayacaksınız. Evinizin içinde dahi bir hortum eşliğinde dolaşabileceksiniz. Eğer yürüyecek kadar gücünüz kalacaksa. Tuvaletinizi yaparken oksijen tüpü veya bağlı hortumu ayrılmaz parçanız olacak…
Banyo yapamayacaksınız. Tek başınıza yıkanamayacaksınız. Zaten ilerleyen zamanlarda bedeninizi tümden yıkayamayacaksınız. Bir gün vücudunuzu ertesi gün yada bir kaç saat sonra başınızı yıkayabileceksiniz. Kıyafetlerinizi tek başınıza değiştirmeniz büyük hayal. Çok yorulacağınız için kıyafet değiştirmeyi hiç istemeyeceksiniz. Zamanla elinizi yüzünüzü yıkamak büyük külfet haline gelecek…
Yemek yemek istemeyeceksiniz. Mide dolunca ciğeriniz sıkışacak ve rahat nefes alamayacaksınız. Sık sık az az yemeniz gerekecek ve kilo alamayacak, zamanla zayıflayarak güçsüzleşeceksiniz.
Bir erkek olarak yanınızdaki kızınız olabilir eşiniz olabilir gelebilecek her hangi bir tacizi önleyecek, sevdiklerinizi savunacak güçten yoksun kalacaksınız.. Çünkü hızlı hareket etme, güç gerektiren eylemler artık sizin için bir hayal.
Korkaklaşacaksınız. Cesaret ancak filmlerde gördüğünüz ve imrendiğiniz bir olgu olacak. Torununuzu parka götürüp salıncakta sallayamayacaksınız. Onun minik adımlarının hızına yetişemeyeceksiniz.
Yetersiz oksijen aldığınız için bazen kanınızda kötü gaz yükselecek, ileri durumlarda bilinç bulanıklığı yaşayacak, hayali varlıklar göreceksiniz. Evinizin içinde çeşitli kılıklardaki insanlara aile bireylerinin izzet ikram yapmasını isteyecek, olmayan kedi ve köpekleri sevecek, havadan düşen kağıtları veya olmayan ağaçlardan meyvalar toplamak için çırpınacaksınız.
Siz sigara içtiniz.. Keyif yaptınız.. Zarar gördünüz.. Maalesef en yakınınızdakiler, aile bireyleri, eşiniz, çocuklarınız da sizinle beraber bu süreci yaşamak zorunda kalacaklar. Sigaranın getirdiği tüm olumsuzlukların faturasını hiç bir suçları olmadığı halde ödemek zorunda kalacaklar. Üstelik yaşamları boyunca sizi sigara içmemeniz için veya bırakmanız için bıkmadan usanmadan uyarmış olmalarına rağmen.
Kendi yaşamanızı ve ailenizin yaşamını bir sigaranın ucunda yanan ateşe atmadan önce iyi düşünün. Sigara felakettir, yavaşça sizi ve çevrenizdekileri öldürür. Hem maddi hem manevi yıkımlara sebep olur.
Sigarayı bırakmak için verilen ögütler arasında okuduğum bazı bilgileri sizinle paylaşmak isterim…
“Niye sigara içiyorsunuz? Niye bırakmak istiyorsunuz?” sorularını cevapladığınız bir liste oluşturun. Sigara içmek istediğinizde o listeye göz atın.
Sigara-kahve, sigara-çay ve sigara-rakı gibi ikilileri saptayarak, bunları ‘sigarasız’ yapmayı deneyin.
Tespih ve stres topu kullanımının yardımcı olabileceğini unutmayın.
Sigarayı bıraktığınız günü, doğum günü gibi özel bir gün olarak belirleyin. Böylece kutlamak için iyi bir nedeniniz olsun.
Bu arada siz hala sigara içmek istiyor musunuz?
Eğer bu yazı bir tek kişiye bile sigarayı bırakacak güç verebilirse kendimi bahtiyar addedeceğim…
Oya ENGİN
18.02.2013
çarpıcı olmuş,bıraktım.