Komşu.. Komşu…

 

 

Tv de yemek programını dinliyorum. Seyretmiyorum ama evde seyredenler olduğu için zorunlu olarak uzaktan da olsa kulak misafiri olmak zorunda kalıyorum.  Sesini yaya yaya konuşan sunucu hanım kızımız mutfakta konuğunu ağırlarken hiç durmadan da konuşuyor.

Günün tarifleri, hanımlarının yaptıkları gün toplantısında ikram edebilecekleri yiyecekler. Neler yaptılar görmedim ama programın sonunda sunucu kızımızın söylediği bir cümle beni çok rahatsız etti. Diyebilirsiniz, rahatsız olacak o kadar şey arasında bula bula bunu mu buldun? Buldum işte… Kızımız diyor ki; ohhh, (burada o kulak tırmalayıcı sesi iyice tuhaflaşıyor) işte böyle bir sofrayla gününe gelen komşularını kıskançlıktan çatlatırsın.


Hoppala, insan niye komşusunu kıskandırmayı ister ki? Komşu insanların en yakınları, en sevdikleri değil midir? Evlerimize rahatlıkla girip çıkmasına izin verdiklerimiz değil midir? Başımıza bir hal gelince ilk koşan değil midir? Niye bu insanları kıskandırmak için çabalayalım?

Gün yapmanın amacı bir arada oturmak, sosyalleşmek, dertleşmek, eğlenmek, bu arada da ev sahibinin hazırladığı leziz yiyeceklerden yemek, çay kahve içmek. Belki bazen biraz göbek atmak. Bazen dua okumak. Bu eylemlerin içinde hiç bir kötü şey yokken hanım kızımız gün yapacak hanımları kışkırtıyor. Kıskançlık tohumları saçıyor…

Yok, bazı insanlar hayran oldukları şöhretlilerin ağzından çıkan kelimeleri çok ciddiye alıyorlar da. Şimdi gün yapan kadınlar arasında kıskançlık furyası çıkar mı?

Oya Engin, 30/12/2017 İstanbul.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.