Abi…
Adam bana “Abi” diye hitap ediyor. Tamam gergin, sorunlu konular konuşuyoruz. Zaman kısıtlı, çabuk çözüm üretmemiz gerekiyor. Ama ben “Abi” değilim. Olsa olsa “Abla” olabilirim. Yaş olarak pek uymuyor ama hadi oldu diyelim. Yok, ısrarla bana “Abi” diye hitap ediyor.
Evet devamlı pantolon, eşofman giyinmişliğim var karşısında. Dur bakalım dedim ilk duyduğumda. Yanlışlık oldu, ağız alışkanlığı falan dedim, geçiştirdim. Yok; beni “Abi” kategorisine yerleştirmiş bir kere, vazgeçmiyor. Hep erkeklerle çalışmaya alışmış, hep erkek muhabbetlerinde bulunmuş olabilir. Ama bana ne canım, ben kadınım. Baktım olmuyor, kırmızı rujlar ve kırmızı ojeleri devreye soktum. Belki faydası olur. Dün yine narçiçeği kırmızısı rujuma rağmen gözümün içine baka baka “Abi” dedi. Kararlıyım bu hafta hep kırmızı ojeli gezeceğim. İlk defa mücevher takan kadınlar gibi konuşurken ellerimi gözüne gözüne sokacağım.
Direk söylesen, uyarsan, düzeltsen diyebilirsiniz. Yapmayacağım. Doğruyu kendi farketsin. “Abi” demekten vazgeçerse kırmızı ojelerimin zaferi olacak.
Diren Oya, sen “Abi” değilsin…
Oya ENGİN/18 Kasım 2015, İstanbul
Son Yorumlar