Bir süredir yazılarımı yayınlamaya ara vermek zorunda kalmıştım. Yazmaya değil tabi…
Bu arada ne yaptım? Üç tane çocuk romanı yazdım. İkisi Kazdağları’nda geçen zeytin kokulu bir hikâye. Diğeri de İstanbul’da yaşayan herkesin sık sık gittiği bir ilçeyle ilgili…
Bu yoğun çalışmanın ilk ürünü “Fısıldayan Zeytin Ağacı” kitabı 36. İstanbul Kitap Fuarı’nda sizlerle buluşuyor. Ben de 06-07 Kasım tarihlerinde daha önce yayınlanan üç kitabımla birlikte en son yayınlanan kitabımı da imzalıyor olacağım.
Fısıldayan Zeytin Ağacı’nın yazılış hikayesi de benim için çok anlamlı. Yıllardır büyük bir keyifle dinlediğim, annemin Kazdağları’nda geçen çocukluk anılarından yola çıkılarak yazıldı.
Küçüklüğümden beri Zeytinli kasabasının sokaklarında dolaşan deve kervanlarını, kervancıların dağlarda yaktıkları ateşleri, zeytin zamanı tarlalarda söylenen ezgileri hep çok merak etmişimdir. Belki şimdiki zamanda yaşayan çocuklar da merak eder…
Bu kitabı yazmaya karar verince annemi de yanıma alarak Zeytinli’de 72 sene önce ailesiyle birlikte yaşadığı mahalle ve evi bularak işe başladım. Annemle birlikte çocukluğunun geçtiği yerleri dolaşarak hem unutulmaz bir gezi hem de kitabım için araştırmalar yapmış oldum.
Okuyanlar bilir, kitaplarım çocukların ebeveynleriyle birlikte okuyabilecekleri bir dille yazıldığı için “Fısıldayan Zeytin Ağacı”nın da hem çocuklar hem yetişkinler tarafından diğer kitaplarım kadar sevileceğini ümit ediyorum.
Fısıldayan Zeytin Ağacı ‘nın kapak ve iç çizimleri Uykusuz ve Para Tuzağı çizerlerinden Çağlar Özdemir’e ait. Çocukluk anılarını benimle paylaşan anneme, çizimleri yapan Çağlar Özdemir’e, beni çocuk kitabı yazmam konusunda ikna eden yazar arkadaşım Nermin Şenol Kalyoncu’ya, yazdıklarımı yayınlayan yayınevim Ceylan Çocuk’a ve kitaplarımı okuyan siz değerli okurlara çok teşekkür ediyorum.
Zeytin Sen Ne Güzel Bir Ağaçsın…
Fuarda görüşmek üzere…
Oya ENGİN/27 Ekim 2017, İstanbul
Son Yorumlar