Yeni Yıl…

 

 

Ben her yılbaşı gecesini evde, ailecek,  gelen misafirlerimizle beraber karşılamaya hazırlanan bir çocukluktan geliyorum. Yeni yetişme çağımızda günler öncesinden bizi saran heyecan 31 Aralık akşamı saat 20.00 sularında zirve yapar sonra da gece 24.00 te en büyük eğlencemiz televizyonda bir yıl boyunca merakla beklenen dansöz Nesrin Topkapı’nın  kıvrak , sade ve  vakur dansıyla son bulurdu.  Genellikle de bir kaç dakika süren, adeta nefeslerimizi tutarak izlediğimiz gösteriden hiç kimse memnun kalmazdı. O yıllarda tek  kanallı televizyon  senede bir kez yılbaşı gecesi  için büyük bir lütuf yapar ve dansöz izlememize izin verirdi.

Nesrin Hanım’ı  izleyeceğimiz zaman herkes  beyazcam’a odaklanmış  olur ve saat tam 24.00 te ekrana gelen hareketli yeni yıl balonları, havai fişekler çata patlar falan biter bitmez kıvrak bir müzik eşliğinde bir sürü dumanlar arasında bir gölge hareket etmeye başlar ve bizlerde  dansöz görebilmek umuduyla ekrana yapışırdık. Genellikle dümdüz siyah bir elbise giymiş olur, boğazına kadar kapalı elbise üzerine birde siyah tülden yapılmış bir şal alır örtündükçe örtünürdü. Ancak bir bacağındaki çok ölçülü yırtmacı sayesinde kendisinin bir sahne sanatçısı olduğunu anlayabilirdik.  Daha sonraki yıllarda özel televizyonların çoğalmasıyla ekranlarda  birdenbire  dansöz patlaması yaşanınca Nesrin Hanım’ın adını kimse anmaz oldu.   Dansözler çoğalınca  bizlerde artık televizyonda dansöz izlemekten zevk almaz olduk. Belki de çevremizde o kadar çok dansöz vardı ki  özlem duymaz olduk.

 

Eskiler çok gerilerde kaldı. Yaşam çok değişti. Hayatımıza türlü sevinçler, türlü acılar girdi. Yine yeni bir yıl eşiğindeyiz. Bir kaç saat sonra yeni bir takvim yılı daha başlayacak. Umarım herkes için hayırlı, mutlu, şanslı ve uğurlu olur.

 

 

Oya ENGİN/31.12.2013

Comments are closed.