Sırt çantasını son kez kontrol etti. Eliyle tarttı, oldukça ağırdı. Ayakkabılarının bağcıklarını bağlarken bir yandan da düşündü. “Sırt çantasını icat edene ne kadar teşekkür etsek azdır.” Montunu sırtına geçirdi, ellerini ceplerine soktu. Cebinde buruşuk bir beş lira buldu. Parayı evirdi, çevirdi. “Dolmuşa veririm,” diyerek yeniden cebine koydu. Tıkış tıkış dolu olduğundan kalıp gibi duran çantasını yerden aldı, kollarından geçirerek sırtına taktı. Yerinde birkaç kez zıplayarak çantayı iyice yerleştirdi. Artık hazırdı. Kapının yanındaki dolabın üzerinden anahtarını alırken duvardaki aynada gözlerine baktı bir süre. Bugün bir başka mı parlıyorlardı ne? Sonra sırtında kambur gibi duran çantasına takıldı bakışları. Yan dönerek kendine baktı bir süre. “Ters dönmüş kanguru gibiyim,” dedi. “Ters kanguru yollarda …” diye hınzırca gülerek kapıdan çıktı.
Devamını oku ►
Son Yorumlar