Ben, avuç kadar bir kediyim.
Nereden mi biliyorum? İnsanlar beni ellerine aldıklarında bir avuç kadar yer kaplıyorum da ondan. Dün sabah yaşadığım köyde, evimin terasında annem ve iki kardeşimle önümüze konan yemekleri yerken öksürüğümün iyice arttığını fark ettim. Sanki nefes alırken ciğerlerimden de ses çıkıyor. Annem kardeşlerimden daha çok benimle ilgileniyor ama bir türlü iyileşmiyorum. Offf! Ne fena… Kardeşlerim ne güzel hoplayıp, zıplıyorlar. Neşeleri de yerinde. Üstelik benden de daha şişmanlar. Keşke ben de onlar gibi olsam. Bu yüzden önümüze konan yemekleri çabucak yiyorum. Güçlü olup çabuk iyileşmek istiyorum.
Bugün hava çok rüzgârlı. Annem beni karnının üzerine yatırıp kollarıyla sarmaladı ama ben bir türlü ısınamadım. Bütün gün böyle yattık. Annem yanımdan hiç ayrılmadı. Canım annem, onu çok seviyorum. Evdekilerin konuşmalarından duydum. Kardeşlerim arasında anneme en çok ben benziyormuşum. Kimseye çaktırmıyorum ama bu beni çok mutlu ediyor.
Uyumuşum. Uykumun arasında bazı sesler duydum. Rüya zannettim önce ama bize her gün yemek veren ev sahibi abla sokaktan geçen iki kadınla konuşuyordu. Gözlerimi aralayarak konuşmaları dinledim.
Son Yorumlar