Deniz ve Sevmek

Bugün ” Günlük”ümde bir konuğum var. Buse Engin..

 

Deniz de sevmek gibidir.

Bilmediğin sularda fazla açılmazsan denizin hiç bir sorunu yoktur seninle. Eğer sen onunla anlaşabilirsen… Dört kulaçta bir nefesini doğru alırsan deniz huzurdur. Sonsuzluktur bir nevi. Derinlerindeki canları keşfedersen birde hiç vazgeçemezsin.

Deniz de sevmek gibidir.

Denizden korkmak sevmekten korkmaya benzer.

Tanımadığın, bilmediğin bir denize girerken tedirgin olursun en başta. Bir de küçükken boğulma tehlikesi atlattıysan çok daha zorlaşır ilk adımı atmak.  Eğer suyun seviyeli bir şekilde derinleştiğine inanırsan adım adım yürümeye başlarsın. Belki biraz soğuktur ilk girişte. Bir dalabilirsen ısınacaksın bilirsin.  Aniden atlarsın.  Sığlarda dolanırsın birazcık…Başlarsın yürümeye… Yürürken bir bakmışsın  su belinde.

Aşık olmaya başlamışsın. Ama korkuyorsun. Ya bir daha boğulma tehlikesi atlatırsan?  Seni denize  çeken bir şey de var aslında.  Sıcak. Serinlemenin şu anki tek yolu suya bırakmak kendini, biliyorsun.

Aşık olmak,  cesur olmak.. Suya atlamak…

Ona güvenmek istiyorsun. Ama korkuyorsun. Çünkü bir kere atlattın o tehlikeyi. Belki boğuşurken suyun dibinde kendinle, nefes alabilmek için sol tarafını bir kayaya çarptın. Göğsündeki iz o günlerden kalma sanırım.

Neydi ki korkmak?  Geçmişten,  gelecekten,  karanlıktan, denizden  ve  sevmekten korkmak..

Ve de sen… Beni denizden, karanlıktan korkutan sen…

En sevdiğim …

İlla ki bir gün elektrikler kesilecek ve sen  de karanlıkta uyuyacaksın..

 

Buse ENGİN/14.08.2913 Beykoz…

 

 

Comments are closed.