Hayat bir koşturmaca.
Bu koşturmacanın içinde en büyük yükü kadınlar çekmekte. Kadın olmak zaten başlı başına sorun. Hele de çalışan bir kadınsanız üstelik anneyseniz hayat daha da zor.
Ülkemiz erkeklerinin çoğunun yetiştiriliş yöntemleri çok bilindik.
Coğrafyamızın özelliğinden sanırım insan olarak değil de klasik üstün erkek cinsiyet kalıplarına uygun olarak yetiştiriliyorlar. Böyle erkeklerle yaşayan kadınlarda hayata bir sıfır yenik başlıyorlar .
Bu yaşamı devam ettirebilen ettiriyor. Ettiremeyen ya da başkaldıran kadınların bazılarını gazetelerin 3. sayfalarında görüyoruz.
Ancak bazı kadınlar gerçekten çok şanslı. Onların beraber yaşadıkları erkekler bu kadınların yaşamlarına sunulmuş birer armağan.
Toplumumuzda gerçekten kadının mutlaka bir adım önünde olma kaygısından uzak sadece yan yana yaşamanın, paylaşmanın ; hatta dışarıdan gelecek her türlü tehlike ve sorunlar için gerektiğinde sırt sırta vererek aynı yöne yürümenin doğruluğuna inanmış ve bunun için üzerine ne düşüyorsa yapan erkekler de var.
Hani bir kadın olarak her söylemde bahsettiğimiz ve özlediğimiz, hep beraber olmak istediğimiz erkeklerden bahsediyorum.
Eşinden önce eve gelip sürpriz bir sofra kuran, hatta abartan; mumlar yakan; şıklıklar yapan. Ya da eşi hasta olduğu için mızmızlanmayan, şikayet etmeyen, eşine sıcacık bir çorba ile sevgisini sunan, çocukların sorunlarıyla uğraşan, ilgili, özel günleri unutmayan, evlilik yıldönümünü hatırlayan, doğum günlerinden haberdar.
Maalesef bu erkelerin de bir çoğu eşleri yüzünden mutlu değil.
Beraber oldukları kadınların kendilerini anlamamasından, yaptıkları jestlerin farkına bile varmamasından, çevrelerindeki diğer normal erkeklerden farklı oldukları için özel hissedilmediklerinden şikayetçiler. Çoğu kadının özlemi olan davranışları yapan bu erkekler genellikle beraber oldukları kadın tarafından önemsenmiyorlar.
Erkeğin bin bir emekle hazırladığı sürpriz sofralara aç değilim diyerek burun kıvırabiliyorlar. Ya da yerli yersiz huysuzluklar ve şımarıklıklarla adamın her şeyi burnundan getirebiliyorlar. Her dakika kendi anneleri kız kardeşleri babalarıyla akrabalarıyla beraber olmak, her gittikleri yere onları da götürmek istiyorlar.
Aile olmanın ne demek olduğunun farkına varamayan, ailenin sadece kendi aile fertlerinden oluştuğunu zanneden kadınlar, kocalarına tavuk yumurtasından çıkmış muamelesi yapmaktan geri durmuyorlar.
Adamın yıllarca çalışıp didinerek aldığı yazlığın keyfini kadının sülalesi çıkarırken, erkeğin ailesi bir hafta sonu ziyarete gelmek istediğinde de bir sürü huysuzluk yapmaktan geri kalmayan kadınlardan bahsediyorum.
Her şeyin olduğu gibi erkeklerinde bu şımarıklık ve kaprisleri taşıma kapasiteleri vardır. Bu kapasite dolup ta erkekler kendilerini dışarı ortamlara attıkları zaman ya da kendilerine gerçekten hak ettiği mutluluğu yaşatan , kendisini anlayan başka bir kadına gittikleri zaman ortalık birbirine giriyor, eş dost akraba konu komşu devreye giriyor ve bir sürü tatsız olaylar meydana geliyor.
İnsanlar yaralanıyor, çocuklar etkileniyor, yaşamlar alt üst oluyor. Ama artık iş işten geçmiş ve kadın için hayat oyunundaki eldeki joker kaybedilmiştir.
Herkes elindeki güzelliklerinin kıymetini inşallah kaybetmeden anlar ve yanındaki insana hak ettiği gibi davranır. Kadınlar da erkekler de tüm insanlar mutlu olmayı hak ediyor. Aynı hayatı paylaşarak aynı yöne doğru yürüyen insanlar neden birbirlerini anlayarak mutlu olmasınlar ki?
Kadınlarına iyi ve nazik davranan ereklere iyi davranalım. Onlar o kadar az ki. Nerdeyse yok denecek kadar.
Oya ENGİN
eline sağlık oya arkadaşım..
Canım Oyacım
Her kadının harcı değildir hemcinslerini eleştirmek ama malesef yaşadığımız toplum düzeninde böyle kadın tiplemeleri var.Bunlar yaşam alanındaki beraber oldukları erkekleri rahatsız ettikleri gibi hemcinslerinide gereksiz yere huzursuz eden tiplemelerdir.
Atalarımız boşuna dememişler”Kadından dost olmaz” Bu gerek özel hayatımızda gerek iş yaşamımızda gerkese arkadaşlıklarımızda mevcut.Kadınlar lütfen durmamız gereken yerde duralım ki duruşumuz GÜZEL olsun.
OYACIM Tekrar teşekkürler yaralarımıza tuz bastığın için.Güzel yazılarını hafta başında okuma iyi geliyor.İyi dileklerimle…..