”Hastalarının yanından uzaklaştıkları anda oynadıkları rolden sıyrılıp gerçek sıkıntılarıyla ve nefretleriyle yüzleşiyorlardı. Ölmek üzere olan kocalarının yanındayken pür neşe, umut dolu, sanki hastaneye değil de tatil köyüne ya da kaplıca tedavisine gelmişler gibi yapıyorlardı. Çoğu elli yaşın üzerindeydi. Ama yine de gece gündüz uykusuz ve yorgun olmalarına rağmen genç kız edasıyla yaşamı kendilerine zehir etmiş, bazen dövmüş , çoğunlukla aldatmış, aç bırakmış kocalarının yanında hepsi birer sevgi böceği, müşvik eş görünümünde, aslında hepsi birer oyuncuydu. Kocalarına son günlerini yaşadıklarını belli etmemek , hızla iyileştiğine inandırmak için öyle bir oynuyorlar ki rollerini gösterdikleri sevgi, şevkat ile hepsi ödül alır iyi bir yönetmenin elinde. Bu büyük oyuncuların hiç birinin adı sanı belli değil. Onlar mütevazi, çilekeş ev kadınları. Aslında oyunculukla alakası olmayan ama çuvalla paraları götüren oyuncucuklardan daha iyi rol yapıyorlar. Ölmek üzere olan kocalarına umut ve yaşam enerjisi aşılayarak hayata bağlıyor, son günlerini rahat bir şekilde geçirmelerini sağlıyorlar.
Son Yorumlar